26 Şubat 2012 Pazar

İFW2012 Extreme yazım...




            Modanın kalbinin attığı, onlarca defilenin düzenlendiği ve yüzlerce mankenin görev aldığı İstanbul Fashion Week 2012, bu yıl 8-11 Şubat tarihleri arasında Taksim Tepebaşı'nda kurulan İFW çadırında ve W Hotel'de gerçekleştirildi.
      İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) önderliğinde Moda Tasarımcıları Derneği, Birleşmiş Markalar Derneği ve İstanbul Moda Akademisi (İMA) işbirliğiyle düzenlenen İFW'e katılan marka ve tasarımcılar, ''2013 Sonbahar/Kış'' koleksiyonlarını sundular.
      Türkiye'nin en büyük moda organizasyonunda Mehtap Elaidi, Gamze Saraçoğlu, Arzu Kaprol, Tuvana Büyükçınar, Özlem Kaya, Atıl Kutoğlu, Zeynep Erdoğan, Nejla Güvenç, Erol Albayrak, Gül Ağış, Simay Bülbül, Niyazi Erdoğan, Berinza, Günseli Türkay tasarımlarını sergilerken karma defilelerde yer alan isimler ise; Şafak Tokur, Nihan Peker, Çiğdem Akın, İpek Arnas, Tuba Benian, Beste Gürel'di. İstanbul Fashion Week tasarımcılarını yanı sıra AdL&Cengiz Abazoğlu, Avva ve Giovane Gentile 2013 Sonbahar/Kış koleksiyonlarını podyuma taşıyan markalar oldular.
      Bu sene açılış defilesini Gamze Saraçoğlu ilk hazır giyim koleksiyonu olan ''Kuzey Yamacı'' ile gerçekleştirdi. Dünyanın en ünlü kadın dağcısının yaşamından ilham alarak hazırladığı koleksiyonunda ince ve narin kumaşlar, yünlü kalın kumaşlarla, kürk ve derilerle harmanlanarak uyum kazanıyor. Haki, taba, bordo, uçuk mavi, gri ve ekru renklerinin ağırlıkta olduğu koleksiyon, eskitilmiş bronz ve gold düğme detaylarıyla oldukça farklı bir görünüme sahip.
      Simay Bülbül ise İlk Türkiye ve Dünya güzeli Keriman Halis Ece’ye ithafen hazırladığı ”Ece” Koleksiyonu, 1930′lu yılların Cumhuriyet kadınını podyumlara taşıdı. 50 parçadan oluşan koleksiyon Simay Bülbül’ün vazgeçilmezi olan deri ile yeni bir ruh bulurken, koleksiyonda göze çarpan nokta ise derinin dışında kürk, ipek ve krep materyallerinin kullanılmış olmasıydı. Defilenin sonunda gösterilen Keriman Halis Ece’nin görüntüleri hepimizi duygulandırdı ve davetlilerin büyük beğenisini kazandı.
      İFW kapsamındaki ilk karma defilenin tasarımcıları Nihan Peker, Tuba Benian ve Beste Gürel birbirinden farklı üç kadını bizlere sergiledi. Nihan Peker’in siyah ve beyaz kıyafetleri içerisindeki kadınları sade bir o kadar da sofistikeydi. Şıklığı detaylarda sunan tasarımcı ilk kez çıktığı IFW podyumunda kalıcı olacağının sinyallerini verdi. Tuba Benian’ın defilesi beyazlar içerisindeki iki masal kahramanıyla başladı. Sonrasında ise bizleri Alice Harikalar Diyarı’nda gezdirdi. Tül detaylarla bezenmiş kıyafetler Tuba Benian’ın klasiği olan binici kıyafetleri ile bütünleşmişti. Beste Gürel bize şık şehirli kadını sundu. Koleksiyona hakim renkler pastel tonları olsa da, sezonun en renkli defilelerinden birisiydi.
      Tuvana Büyükçınar'ın ''Ciddiyet Parodisi'' adını verdiği koleksiyonunda 1930'lu yılların modasını yeniden yorumlayarak hoş bir çizgi yakalamış. Yerlere kadar uzanan elbiseler şifon ve ipeğin yumuşak dokusuyla podyumda süzülürken, gözlerimizi onların üzerinden alamadık. Koleksiyonda sezonun en gözde renklerinden hardal ve şarap rengi oldukça ilgi çekerken, koleksiyonun geneline ise lacivert, gri ve kiremit renkleri hakimdi.
      AdL&Cengiz Abazoğlu koleksiyonu bizleri geçmiş yıllarda keyifli bir yolculuğa çıkardı. “1950” adlı koleksiyonu sunmak için sahneye ünlü modeller çıktı. Bunlar arasında, basını günlerdir meşgul eden Victoria's Secret meleği Ana Beatriz Barros giydiği dört kostüm ile hem izleyenlerin hem de medyanın ilgi odağı oldu. İlk kez alışılanın aksine biraz daha casual parçaların da yer aldığı; yeşil, saks ve gri renklerin yoğunlukta olduğu geniş bir renk skalasına hakim koleksiyon büyük beğeni gördü.
      İlginç konseptiyle W Hotel'in kral dairesinde gerçekleşen, basına özel koleksiyon sunumda, ikramların ardından 6 model merak edilen paravanın arkasından belirerek Niyazi Erdoğan'ın kapsül koleksiyonunu basına tanıttılar. Hemen ardından ikinci bir sunum, otelin lounge alanında genel davetlilere yapıldı. Dar silüetlerin dikkat çektiği tasarımlarda, saten ceketler, file detaylar, deri palto ve yıkanmış denimler dikkat çekiyor. "Her karanlık gecenin sonunda aydınlık bir sabah vardır" sözünden yola çıkarak Gece koleksiyonunu yaratan Niyazi Erdoğan, kendisinden de izler taşıyan parçaları geceye ithaf ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder